Tedbir Nafakası

Boşanma veya ayrılık davasının açılma tarihinden, dava sonuçlanıncaya kadar, boşanma veya ayrılık davaları ile ilgili hüküm kesinleşinceye kadar devam edecek bu nafakaya tedbir nafakası denir.

Boşanma veya ayrılık davaları ile ilgili tedbir nafakası istekle bağlı karar verme ana kuralı dışında dava tarihinden işlemeye başlar, bununla ilgili hükmün kesinleşmesine kadar devam eder, Aile Mahkemesi hâkimi de dava tarihinden itibaren nafakaya hükmedecektir. Geliri ve mal varlığı olan eşlerin katkı oranlarını belirleyecek gelirlerin ve mal varlıklarının eşit olması halinde kusur durumunu da nazara alarak gerektiğinde tedbir nafakalarına hükmetmeyebilecektir.(TMK md. 186/son)

Anayasamız 41’inci maddesinde;

“Aile Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet ailenin huzur ve refahı ile özellikle anne ve çocukların korunması ve aile plânlamasının öğretimi ve uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar “ hükmünü getirmiştir.

Eşler, evlilik birliğinin kurulması anında, evlendirme memuruna “evet” derken,  aynı zamanda evlilik birliğin mutluluğunu temin, çocukların eğitim, bakım ve gözetimine beraberce özen göstermek görevlerini de üstlenmiş olurlar.  Bu nedenle eşler, evlilik birliğinin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılmak zorundadırlar. (TMK. md. 185-186).

Taraflardan birinin, irade dışı sebeplerle bu görevlerini ihmâl etmesi veya kasten yerine getirmemesi veya diğer eşin sağlığını, beden bütünlüğünü tehlikeye sokacak şekilde dövmesi, yaralaması, müşterek konut temin etmeye yanaşmaması, katkı anlamında evin yiyecek, içecek, ihtiyaçları ile giyecek ihtiyaçları ile ilgilenmemesi, çalışmaması, evi terki, kumar oynaması veya eve geç gelmesi içki içmesi, bar, gece kulübü gibi yerlere gitmesi kazancını kendi ihtiyaçlarına sarfetmesi, malları ile ilgilenmemesi başkası ile ilişki kurması, çocukların eğitimleri ve eğitim giderleri ile ilgilenmemesi, eşini dövmesi, yaralaması, tehdit etmesi, ağır ve bulaşıcı hastalıklarını tedavi ettirmemesi ekonomik ve sosyal durumuna uygun barınak temin etmeye yanaşmaması, onu evden kovması vb. onu zarara sokması, hastalandığında bakımı üstlenmemesi, yaşantısı ve davranışlarıyla eşini utanca maruz bırakması, şeref ve haysiyeti ile oynaması, yani başka bir anlatımla ortak hayat sebebiyle diğer eşin kişiliğini, ekonomik güvenliğini ve aile huzurunu ciddi biçimde tehlikeye düşürücü davranışlar içinde girmesi durumunda Aile Mahkemesi hâkimi istek üzerine bu olumsuzlukların ortadan kaldırılması için gerekli tedbirleri alır.

Aile Mahkemesi hâkimi zarar göreni korumak amacıyla gerekli tedbirleri alırken aynı zamanda eşleri evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri konusunda uyaracak, ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüklerin yerine getirilmesine ilişkin gerekli önlemleri de alacaktır.

Burada, ergin olmayan çocukların durumu ve bulundukları yer önem arzettiğinden hâkim nafakayı belirler ve takdir ederken, çocukların hangi tarihlerde hangi eş yanında bulunduğunu, çocuğun eğitim, bakım gereksinimlerini, doğum tarihlerini de göz önünde tutacaktır.

Mesela çocuk dava tarihinden itibaren nafaka alacaklısı eş yanında ise, nafakaya dava tarihinden itibaren hükmolunur. Davanın devamı sırasında doğan çocuk için ise nafakaya dava tarihinden değil, doğum tarihinden itibaren hükmedilecektir. Çocuk davanın devamı sırasında nafaka alacaklısı eş yanına gelmiş ise, nafakaya bu eşin yanına geliş tarihinden itibaren hükmolunacaktır.

Özetle; eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlığı ile katılmak zorunda bulunmalarına ve özellikle eşin gelirinin bulunmaması halinde Aile Mahkemesi hâkimi dava tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmedecek yine eşin yanında bulunan ergin olmayan çocuk veya çocuklar için de yine dava tarihinden itibaren uygun tedbir nafakası belirleyecektir. Nafaka talep eden eşin kadın veya erkek olması önemli değildir. Koşulları, varsa bundan böyle erkekte tedbir nafakası talep edebilecektir.

BOŞANMA DAVASI AÇILMASI HALİNDE YENİ MEDENÎ KANUN HÜKÜMLERİNE GÖRE TEDBİR NAFAKASI

Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alır. (TMK. md. 169).

Aile Mahkemesi hâkimi, boşanma davasının devamı süresince veya ayrılık davası açılması halinde ayrılık davasının devamı süresince ve farklı bir istem tarihi belirtilmedikçe, dava tarihinden geçerli olmak üzere eşlerin barınmasına, geçimine, mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri alacak bu konularda istek bulunmasına gerek olmadan kendiliğinden ne gibi önlemler alınması gerektiğini tayin ve takdir edecektir.

Boşanma veya ayrılık davası kimin tarafından açılırsa açılsın, davaya bakan Aile Mahkemesi hâkimi dava tarihinden itibaren davanın devamı süresince eşlerin barınması, mallarının yönetimi için gerekli geçici önlemleri alacak özellikle eşlerin barınması yanında onların ve yanlarında bulunan çocukların geçim, bakım ve korunmaları için önlemler alacak, bu konularda istek olmasa bile kendiliğinden harekete geçecektir.

Yeni düzenlemelere göre “Eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarından (TMK. md. 186) eşlerin ekonomik güçlerini, gelir ve giderlerini, mal varlıkları bulunup bulunmadığını varsa bunların değer ve gelirlerini araştırıp belirleyecek, çocukların hangi eş yanında olduğunu tespit edecek, bir eşin diğer eşe nafaka verip vermeyeceğini verecekse ne miktar vereceğini, yine eşler ergin olmayan çocukların bakım, eğitim ve gözetimine birlikte özen göstermek zorunda olduklarından, çocuklar içinde, çocuk yanında olmayan eşin, diğer eşe nafaka verip vermeyeceğini, verecekse ne miktar vereceğini saptayacaktır.

Eşlerden birinin ekonomik gücü, mal varlığı ve geliri yoksa diğer eşin yükümlülüklerini belirleyecektir. Yine boşanma veya ayrılık davası açılınca malvarlığı ve geliri olmayan eş ve varsa yanındaki çocuklar için dava tarihinden geçerli olmak üzere uygun tedbir nafakaları takdir edecektir.

YENİ DÜZENLEMEYE GÖRE AYRILIK DAVA VE HÜKÜMLERİNDE TEDBİR NAFAKASI

Boşanma sebebi ispatlanmış olursa, hâkim boşanmaya veya ayrılığa karar verir.

Dava yalnız ayrılığa ilişkin ise, boşanmaya karar verilemez.

Dava, boşanmaya ilişkinse, ancak ortak hayatın yeniden kurulması olasılığı bulunduğu takdirde ayrılığa karar verilebilir (Md. 170).

Ayrılığa bir yıldan üç yıla kadar bir süre için karar verilebilir. Bu süre ayrılık kararının kesinleşmesiyle işlemeye başlar (MD. 171).

Süre bitince ayrılık durumu kendiliğinden sona erer.

Ortak hayat yeniden kurulmamışsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.

Boşanmanın sonuçları düzenlenirken ilk davada ispatlanmış olan olaylar ve ayrılık süresinde ortaya çıkan durumlar göz önünde tutulur (Md. 172).

Görüldüğü gibi, gerek bağımsız açılan ayrılık davalarında, gerekse boşanma davası olarak açılan dava sonunda, hâkimin ortak hayatın yeniden kurulması olasılığı bulunduğu kanısına vararak ayrılık kararı verdiği hallerde Aile Mahkemesi hâkimi, davanın devamı ve ayrılık süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri alacağından kendiliğinden harekete geçecek, ayrılık davasında da eşlerin ekonomik güçlerini, mal varlıklarının bulunup bulunmadığını varsa bunların gelir ve değerlerini araştırıp belirleyecek, yine müşterek çocuklar varsa bunların da hangi eş yanında olduğunu tespit edip, geçici önlemler babında bir eşin diğer eşe nafaka verip vermeyeceğini, verecekse ne miktar nafaka vereceğini, yine eşler çocukların bakımı, eğitim ve gözetimine birlikte özen gösterme zorunda olduklarından, çocuklar içinde çocuk yanında olmayan eşin diğer eşe nafaka verip vermeyeceğini, verecekse ne miktar tedbir nafakası vereceğini belirleyecektir. Ancak ayrılık davasında da kural olarak Aile Mahkemesi hâkimi geliri ve mal varlığı olmayan eş ve varsa yanında bulunan çocuk veya çocukları için dava tarihinden itibaren kendiliğinden uygun tedbir nafakasına hükmedecektir.

Ayrılık davalarında da hüküm altına alınan tedbir nafakası dava tarihinden itibaren hüküm altına alınacak, ancak tedbir nafakası ayrılık dava tarihinden sonraki bir tarih belirlenerek nafaka alacaklısı tarafından talep edilmişse, taleple bağlı kalınacak tedbir nafakasına, talep tarihinden itibaren hükmedilecektir (HUMY. Md. 74). Yok nafaka alacaklısı davadan sonraki bir tarih belirlemeden istemde bulunmuş ise hâkim mutlaka ve mutlaka ayrılık dava tarihinden itibaren nafakaya hükmedecektir.

Ayrılık davasında veya hâkimin boşanma davası sonunda ayrılık kararı verdiği hallerde tedbir nafakası dava tarihinden itibaren hükmettiği ayrılık kararının sonuna kadar devam edecek, ayrılık için takdir ve tayin edilen süre bitince hükmedilen tedbir nafakası da sona erecektir.

Ayrılık müddeti sonunda ortak hayat yeniden kurulamamış, taraflardan biri boşanma davası açmış ise, boşanma davasına bakan Aile Mahkemesi hâkimi yeniden TMK’nın 169. maddesi gereğince eş ve yanında bulunan çocuklar için dava tarihinden itibaren, boşanma ile ilgili hüküm kesinleşinceye kadar tedbir nafakası belirleyecektir.

Ayrılık davası müddeti sonunda boşanma davası açılmamış ise durum ne olacaktır?

Bu takdirde, hâkimin belirlediği ayrılık müddeti sonunda ayrılık ve ayrı yaşam hakkıda sona ereceğinden, ayrılık müddeti ile sınırlı olarak belirlenen tedbir nafakası da sona erecektir.

Eş ayrı yaşam hakkının devam ettiğini kanıtlamaz ve TMK’nın 197. maddesine uygun ayrı bir tedbir nafakası talep etmez veya boşanma davası açmaz ise, tedbir nafakasından yoksun kalacak ve bu takdirinin sonuçlarına katlanacaktır.

Tabii bu halde de Aile Mahkemesi hâkimi talep halinde, ergin olmayan çocuklarla ilgili tedbirleri alacak, küçük yanında olmayan eşin yani velâyet hakkının kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlâk bakımından yararlarını esas alacak, bu eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katkısını yine tedbiren belirleyecektir. Yani velâyet hakkı kendisine verilmeyen eşin ayrılık müddeti süresince ve sürenin sonunda ergin olmayan çocuğunun bakımına katkı yükümlülüğü devam edecektir (TMK. Md.182).

Yine kendisi ve yanında bulunan ergin olmayan çocuğu için tedbir nafakası tayin edilen eş, ayrılık müddetince bu nafakanın artırımı için, diğer tarafta kaldırılması azaltımı için, çocuğun ihtiyaçlarına, değişen ekonomik ve sosyal durumlarına uygun dava açabileceklerdir.

Ayrılıkla ilgili dava ve nafaka takdirleri, gerekli önlemlerin alınması, araştırma ve inceleme bu karara ve önlemlerin yerine getirilmesi ve takibinde de Aile Mahkemesi hâkimi aynı şekilde 4787 Sayılı Kanunun 5’inci maddesinde açıklanan görevlilerden, bunların birinden veya bir kaçından yaralanabilecektir.

III. EVLENME AKTİNİN MUTLAK VE NİSBİ BUTLANLA BATIL OLMASI HALİNDE ALINACAK TEDBİRLER VE TEDBİR NAFAKASI

Batıl bir evlilikte ancak hâkimin kararı ile sona erer. Mutlak butlan halinde bile evlenme, hâkimin kararına kadar geçerli bir evliliğin bütün sonuçlarını doğurur (TMK. Md. 156).

Mahkemece butlanına karar verilen bir evlilikten doğan çocuklar, ana ve baba iyi niyetli olmasalar bile evlilik içinde doğmuş sayılırlar.

Çocuklar ile ana ve baba arasındaki ilişkilere boşanmaya ilişkin hükümler uygulanır (TMK. Md.157).

Evlenmenin butlanına karar verilirse, evlenirken iyi niyetli bulunan eş bu evlenme ile kazanmış olduğu kişisel durumunu korur.

Eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesi, tazminat, nafaka ve soyadı hakkında boşanmaya ilişkin hükümler uygulanır (TMK. Md. 158).

Evlenmenin butlanı davasında, yetki ve yargılama usulü bakımından boşanmaya ilişkin hükümler uygulanır (TMK. Md. 160).

Madde yollamaları nedeniyle evlenmenin butlanı davalarında da dava açılınca Aile Mahkemesi hâkimi dava tarihinden itibaren davanın devamı süresince eşlerin geçimi barınması ve mallarının yönetimi yine çocukların bakım ve korunması ile ilgili geçici tedbirleri kendiliğinden alacak eşler ve yanında bulunan ergin olmayan küçükler için aynen boşanma ve ayrılık davalarında olduğu gibi parasal katkı tutarını belirleyecek, bu önlemler, parasal katkı tutarı (tedbir nafakası) evlenmenin butlanı ile ilgili dava kesinleşinceye kadar sürecek, çocuklarla ilgili boşanma davasında açıklanan özellikler burada da aynen uygulanacaktır.

Yine Aile Mahkemesi hâkimi bu karar ve tedbirleri alır takip ederken 4787 sayılı kanunun 5’inci maddesine uygun görevlendirilen uzman veya uzmanlardan da yararlanılabilecektir.

YENİ MEDENÎ KANUN HÜKÜMLERİNE GÖRE BOŞANMA VEYA AYRILIK DAVASI DIŞINDA BİRLİĞİN KORUNMASI İLE İLGİLİ TEDBİRLER

Birliğin Korunması

Genel olarak

Evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde, eşler ayrı ayrı veya birlikte hâkimin müdahalesini isteyebilirler.

Hâkim, eşleri yükümlülükleri konusunda uyarır; onları uzlaştırmaya çalışır ve eşlerin ortak rızası ile uzman kişilerin yardımını isteyebilir.

Hâkim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alır (TMK. Md. 195).

Bu madde önceki yasanın 161. maddesini karşılamaktadır. Buna göre, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliği ile ilgili önemli bir uyuşmazlığın doğması halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte Aile Mahkemesi hâkimine başvurmak suretiyle gerekli müdahalenin yapılmasına karar verilmesini isteyebileceklerdir.